7 Ocak 2012 Cumartesi

na


kapılar açılıyor, misafirler geliyor.. düğün evi şen olmalı, davullar çalıyor. bazı bazı göz yaşları düşüyor, gözlerin içi gülerken, dudaklar keyiften gerilirken.. mutlu günlerinde ağlayan insanlara hep imrendim, benim hayatımda çok az sayıda mutlu günüm olduğunu yıllar sonra anladım. anlamadığım şeyi yapamadım dolayısıyla..keşkelerim de olmadı, farkında bile olmamıştım, farkındalıklar pişmanlıklar yaratır ve insan keşkelere bu yüzden koşar.
düğün evi burası, şen olmalı, çalmalı davullar ve muhabbetler, kahkahalar eşlik etmeli. gürültüden komşular rahatsız olmalı.. Ah! en azından insanlar mutluymuş gibi yapmalı, sana söylüyorum titrek dudaklarım, geril ve çıkar dişlerimi ortaya, kederli günlerin uzunluğuyla eşdeğer sigara tüketimini gözler önüne ser, sararmış dişlerimle.. dişleri beyaz insanlara hep imrendim. ama ciğerlerimi içeride tuttuğuma, sakladığıma seviniyorum, tek tesellim bu.
düğün evi şen olmalı, davullara oyunlar, halaylar eşlik etmeli iki adım atılmayan odalarda. oynamış olmak için oynanmalı, adettendir. mutluluğu hiçbir şey bozmamalı. zılgıtlar atılmalı, dua etmek isteyenler dua, iyi dilek sunmak isteyenler iyi dileklerini yollamalı. ben ne yapacağımı bilmiyorum, mutsuzluğumu insanlara bulaştırmaman onlara en büyük iyiliğim olacak belki de..
burasu düğün evi, burada sessizlik gidenin geleniyle son bulur ancak. kapılar açılıyor, misafirler kapıdan çıkıyor, gidiyor.. göz yaşları artık içe, derinden akıyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder